Zeytin Neden Ölümsüzlük Ağacı Olarak Bilinir?

Zeytin ağacı antik çağlardan bu yana kutsiyet atfedilen ve en çok anlam yüklenen kadim bir canlıdır.

Bu yazıda zeytin ağacının binlerce yıllık tarihini, ilham verici hikayeleriyle paylaşacağım.

Hal böyle iken bizler zeytinlikleri gözümüzü kırpmadan yok etmekte bir beis görmüyoruz,

Hatta,

Hiç başka yer kalmamış gibi toplu yerleşim alanı açmak ya da linyit işletmeleri kurmak için asırlık ağaçların kesilmesine göz yaşları içerisinde şahit oluyoruz.

Tüm dünya fosil yakıtları terk etmek için seferber olmuşken,

Biz fosil yakıtlar arasında en kalitesizi olan linyit için asırlık mirasları yok etmekte en ufak bir rahatsızlık duymuyor gibiyiz sanki…

Zeytin ağacı bir kez toprağa tutunduktan sonra kolay kolay ölmez, hatta tam öldüğü sanıldığı anda köklerinden yeni filizler verebilir…

Yaprakları yaz kış yeşil olan ağacın neredeyse sonsuz bir yaşama gücü vardır!!!

Zeytin ağacı antik çağlardan beri kutsal bir sembol olmuştur

Zeytin Ağacı Ne Kadar Yaşar?

Avrupa kıtasının en yaşlı ağaçlarından biri, Portekiz’ de hala yaşayan bir zeytin ağacıdır.

Oliveira do Mouchao adı verilen ağacın 3000 yaşından fazla olduğu,

Yunanistan’ ın Girit Adasında yaşayan Vouves isimli ağacın ise 2.500 yaşında olduğu tahmin edilmekte…

Şaşırtıcı değil mi?

Ancak çok daha şaşırtıcı olan ise bu ağaçların hala meyve veriyor olması!!!

Bir düşünsenize, kimler kimler o ağacın meyvelerinden tatmamıştır;

Resmen insanlığın bu dünyadaki serüvenine kesintisiz olarak şahitlik etmiş bir canlıdan bahsediyoruz…

Daha da ileri gidelim mi?

Araştırmacılar Ege’ de Santorini Adasında yapılan arkeolojik çalışmalarda 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleri buldular,

Evet, yazı ile otuz dokuz bin yıl!!!

Kuzey Afrika’ daki Sahra Bölgesindeki arkeolojik araştırmalarda ise 14 bin yıl öncesinden kalma fosillere ulaştılar.

Ağacın bu kadar uzun ömürlü olmasının nedenlerinden biri yapraklarında bulunan “oleuropein”

Ve,

Bu madde hem ağacın, hem de meyvenin korunmasına yardımcı oluyor…

Zeytin ağacı antik çağlardan beri kutsal bir sembol olmuştur

Felsefesi Olan Bir Ağaç

Zeytin ağaçlarının her yıl aynı oranda meyve vermediğini okudum.

Bir yıl çok mahsul verirken,

Ertesi yıl hiç mahsul vermez,

Üretken bir yılın ardından ağaç dinlenir ve kendini yenilermiş.

Halk arasında bu duruma “var yılı ve yok yılı” adı veriliyor.

Belki de bu kadar uzun ömürlü olmalarının altında yatan kadim sırlardan bir tanesi de sürekli kendisini yenileyerek yaşlanmanın önüne geçiyor olmasıdır,

Kim bilir?

İşte tüm bu gerekçelerden dolayı Latince’ de bir tanımlama var:

Olea prima omnium arborum est…

Yani,

Zeytin tüm ağaçların ilkidir!!!

İlginç noktalardan bir tanesi de neredeyse tüm din ve inanç sistemlerinde bu ağacın bir kutsiyeti olması…

Gerçi ilginç dedim ama,

İnsanlık tarihinden daha eski bir canlıdan bahsettiğimizi düşününce çok da şaşırtıcı gelmiyor aslında insana…

Zeytin ağacı antik çağlardan beri kutsal bir sembol olmuştur

Kadim Ağaç

Tüm semavi din kitaplarında zeytin, hurma, üzüm , incir ve nar adları geçer.

Kutsal kitaplarda bu ağaç bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun,

Kısaca,

İnsanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolü olarak tasvir edilmiş…

Nuh Tufanı:

Herkesin bildiği üzere Hz Nuh’ a bir gemi yapması,

Ve,

Tüm hayvanlardan birer çift alarak denize açılması emredilmiştir.

Ardından gelen büyük tufan ile, Hz Nuh’ un gemisindeki canlılar dışında yeryüzünde yaşayan herşey yok olur.

Tufan durulduktan sonra Hz Nuh, suların yeterince çekilip çekilmediğini anlamak için bir güvercin salar.

Ancak,

Kısa bir süre sonra güvercin gemiye geri döner.

Nuh Hazretleri bir hafta sonra güvercini tekrar salar,

Bu sefer kuş ağzında dalından yeni kopmuş bir zeytin dalı ile döner,

Ve,

Böylece Hz Nuh suların çekidiğini anlar.

İşte ta o zamandan günümüze:

  • Ağzında zeytin dalı tutan güvercin umudun ve barışın,
  • Tufanın tüm yıkıcılığına rağmen direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün simgesi olarak kabul edilmiştir.

Antik Yunan’ da Zeytin Ağacı:

Zeytin ağacı, Yunan mitolojisinde tanrıların insanlığa en büyük lütfu olarak tanımlanmış.

Okuduklarıma göre zeytin ağacının yaratılışı bir yarışmaya dayanıyormuş:

Mitolojiye göre yeni bir şehir inşa edilir ve koruyucusunu belirlemek için Antik Yunan Tanrıları arasında bir yarışma düzenlenir.

İnsanlık için en kıymetli ve yararlı hediyeyi sunan kazanacak,

Ve,

Şehre onun adı verilerek o şehrin koruyucusu olacaktır…

İlk olarak Denizlerin Tanrısı Poseidon mızrağıyla bir kayaya vurur,

Kayadan denizin gücünü sembolize eden tuzlu su fışkırır birden…

Ardından saflığı ve arılığı temsil eden Tanrıça Athena vurur mızrağını kayaya;

Bu sefer kayadan barış ve bereket sembolü zeytin ağacı çıkar…

Şehrin vatandaşları Athena’ nın hediyesini kabul eder,

Ve,

Athena’ nın koruyuculuğu altına girerler.

Yeni şehrin adı da Athens (Atina) olur…

Olimpiyatlarda Zeytin Yağı Kullanımı

Olimpiyatlarda zeytinyağı ile masaj yapılmasının nedeni ise Zeus’ un gücünün ve Athena’ nın bilgeliğinin sporculara bahşedileceğine inanılması imiş.

Antik Yunan’ da zeytin kutsal ağaç olarak kabul edildiği için zeytincilik işinin ancak iyi ve dürüst olarak bilinen insanlar tarafından yapılmasına izin veriliyormuş.

Zeytinin aynı zamanda bekareti ve arılığı temsil ettiğine inanılır,

Bu nedenle de,

Antik Yunan’ da  zeytini yalnızca bakireler toplayabilirmiş.

Tarihte bilinen ilk zeytin koruma kanununu Antik Yunan’ da Solon yazmış.

Ve,

Zeytin ağacına zarar verenlere çok ağır yaptırımlar; kesenlere ise ölüm cezası varmış.

Aristoteles tarafından kaleme alınan Atina Anayasasında da aynı hükümler yer almaktaymış.

Bu gün batı dillerinin tamamında değişik söyleyişleri olan ”oil” kelimesi, Eski Yunanca’ da zeytin ağacı anlamına gelen ”eleia” kelimesinden türemiştir.

Antik Mısır’ da Zeytin Ağacı:

Mısır Mitolojisinde İsis doğurganlık, büyü ve sağlık tanrıçasıdır.

Zeytini yetiştirmek, hasat etmek ve yiyebilmek için ihtiyaç duyulan tüm bilgileri insanlığa Tanrıça İsis’ in verdiğine inanılırmış…

Zeytin ağacı antik çağlardan beri kutsal bir sembol olmuştur

Antik Mısır’ da da bu nedenle zeytin ağacının büyük bir kutsiyeti vardır,

Ve,

Firavunların öte dünyaya geçerken yiyecekleri yemek olduğu kabul edilimiş.

Hem ağaç, hem meyvesi, hem de yaprakları Antik Mısır’ da  tanrısal erdemlere eşlik eder.

Firavun Tutankamon’un başındaki zeytin yapraklarıyla örülü tacın, adaletin tacı olduğuna inanılırmış.

Yine,

III. Ramses, aydınlanmanın simgesi olarak Güneş Tanrısı Ra’ ya zeytin dalları sunmuş.

Zeytin ağacı antik çağlardan beri kutsal bir sembol olmuştur

Semavi Dinlerde Zeytin Ağacı:

Kudüs’ ün doğusunda kalan Zeytin Dağı üç semavi din olan Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık için kutsaldır.

Zeytin ağacı antik çağlardan beri kutsal bir sembol olmuştur

Kuran-ı Kerim’ de 6 ayette ve ek olarak çok sayıda hadiste zeytinden övgü ile bahsediliyor.

Kur’an’ da bu zeytin ağacının Sina Dağından geldiği,

Meyvelerinden yağ elde edildiği,

Ve,

Bu yağın yemeklere lezzet vermek için kullanıldığı yazılıdır. 

Nur suresi 35. Ayette, “doğuya ya da batıya ait olmayan mübarek zeytin ağacının yağı ateşe değmeden bile ışık verir” ifadeleri ile zeytin ağacının kutlu, bereketli olduğu tasvir ediliyor.

Hz Davut kendisini bu ağaca benzetir,

“Fakat ben Allah’ın evinde yeşil zeytin ağacı gibiyim;

Daima ve ebediyen Allah’ın inayetine güvenirim” der

Ek olarak,

Zeytin kelimesi Tevrat ve İncil’ de 140 kez geçiyormuş…

Özetle…

Sezar’ın başındaki taç da, 

Herkül ’ün silahı da, 

Hz İsa’ nın çarmıha gerildiği haç da zeytin ağacındandır…

Aslında fazla söze hacet yok,

En güzel tanımlamayı ise Bilge Ağaç Dergisinde Prof Dr Suat Çağlayan yapmış:

Zeytini ve zeytinyağı ile insanlara sağlıklı ve uzun bir yaşam verdiği için “yaşam ağacı”

Üretkenliği, barışçılığı ve gövdesindeki estetik kıvrımlar nedeniyle “kadın ağaç”

Tüm dinlerde kutsanması nedeniyle “kutsal ağaç”

Binlerce yıllık geçmişi olduğu için “mitolojinin görgü tanığı” demek hiç de abartı olmaz.

Doğa bu ağaca büyük bir ayrıcalık daha tanımış,

Onu binlerce yıllık yaşamında sürekli üretme şansıyla ödüllendirmiştir.

Nazım Hikmet’ in dizelerinde de olduğu gibi:

Yani

Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile

Mesela

Zeytin dikeceksin

Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil

Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için

Yaşamak yanı ağır bastığı için…

Uzun sözün kısası… 

Zeytine dokunmak insanın haddi değildir,

Olsa olsa bizlere düşen, ona şapka çıkarmaktır!!!

Bu yazı ilginizi çektiyse “Köken Yolculuğu” başlıklı makaleyi de beğenebilirsiniz.


Güncel Paylaşımlar, Farklı Yorumlar

Yolculuğumda benimle yarenlik etmek ve yeni paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz takip edebilirsiniz…

Sadece yeni yayınlanan yazılar hakkında bilgilendirme maili alacaksınız!!!

Diğer 3.305 aboneye katılın

Aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir:

3 Comments

  1. Rica ederim içimden gelenleri yazdım güzellik ve gençliğin sırrı da olabilir bence zeytin benim en büyük zevkim zeytin pazarında çeşitli zeytinlerin i inde dolaşıp tatmakdir seviyorum ne yapayım sizde benim zaaflarima dokunmussunuz tepskisiz kalamadim başarılarinizin devamını diliyorum…

  2. Çok beğendim adeta tarihin sayfalarında mistik bir yolculuk yapdim çok hoşuma gitti zeytin benim için çocukluğum demekdi şimdi ise sonsuzluk oldu daha çok zeytin dikmeyi telkin edeceğim yiyeceğim çok teşekkür ler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bağlantıyı kopyala