Ortalama Bir İstatistiksel Değer Olmadığınızı Unutmayın

Ortalama değerler üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz…

Farkında olalım ya da olmayalım,

Artık insan yaşamını o kadar rakamlarla sınırladık ki…

Hayatımızdaki her alanda ölçüt olarak birer istatistiksel bir veriyi baz alıyoruz.

Başarılarımız ya da başarısızlıklarımız,

Performansımız,

Hak ettiğimiz maaş,

Oturduğumuz semtte ödenen kira,

İzleyeceğimiz film,

Sosyal medya aktivitelerimiz…

Ve daha nicesi bazı ortalama değerler baz alınarak değerlendiriliyor.

Biraz Vasat Olma Zamanıdır

Aklınıza gelen her şeyin değeri ya da değersizliği, istatistiksel ortalamalara göre anlam kazanıyor (ya da kaybediyor) ne yazık ki…

Günümüzde “vasat” kelimesi sanki bir aşağılama sıfatı gibi algılanıyor,

Kimse artık vasat olmayı kabullenmek istemiyor.

Arapça kökenli olan bu sözcük aslen “iki şeyin ortası” demek, 

Ancak,

Uzunca bir süre “olması gerektiği şekilde olan” şeklinde kullanılmış.

Yani,

Belli bir grubun ortalamasının herkese ideal olarak dayatılması yerine, her bir bireyin olması gerektiği gibi…

Bu kelimeye olumsuz bir anlam yüklenmesinin ne zaman olduğunu bilmiyoruz,

Ancak,

Günümüzde vasat olmak bir hakaret ya da aşağılama gibi algılanır olmuş.

Oysa ki,

Ortalamaların dayatıldığı bir sistemde, özgür irademiz dışında bize önerilenleri fazlasıyla kabul ederken,

Öte yandan “vasat” olmayı sözüm ona reddediyoruz.

Bireye Dair Öngörülerin Tamamı Ortalama Değerlere Göre

İster inanın, ister inanmayın,

Ortalamaya göre dizayn edilen bir sistem (veya araç) esasen hiç kimseye uymaz…

Bu söylemi çok keskin bulanlar mutlaka olacaktır,

Ancak,

Yazının ilerleyen bölümlerinde bireysel görüş ya da kanaatimi paylaşmak yerine,

Bilimsel çalışma verilerini baz alarak müspet kanıtlar ışığında böyle bir iddiada bulunduğuma,

Ve,

Muhtemelen aynı noktada buluşacağımıza şahit olacaksınız. 

Öncelikle hatırlayalım ki,

Hiç kimse ortalama bir değer değildir!!!

Bu duygusal açıdan olduğu kadar, fizyolojik açıdan da çok geçerli bir önermedir.

Tek istisnası insanların klonlandığı ve koşulların – şartların hiç bir şekilde değişmediği durumlardır.

Bir diğer deyişle,

Bir grubun üyeleri hakkında tahminlerde bulunmak için grubun ortalaması,  ancak her üye aynı ise ve gelecekte de aynı kalacaksa kullanılabilir.

ortalama

Oysa ki hayat öyle mi ya?

Bir dersten sınava girenlerin not toplamını öğrenci sayısına bölerek bir değer buluyoruz,

Ve,

Altında kalanları başarısız, üstündekileri başarılı görüyoruz.

Bir satış hedefi verirken yine ortalama değerleri dikkate alarak hesaplama yapıyoruz.

Hayatımızdaki neredeyse her şey,

Belirli bir grubun  ortalama değeri üzerinden bireye indirgenerek ilerliyor.

Kullandığımız alet edevatın şeklinden dizaynına, 

Kullandığımız ilacın dozundan tedavi süresine kadar bir grubun ortalamasını baz alarak,

Daha geniş ama tamamen farklı bir kitlenin ihtiyacının “ideal olarak” karşılanacağını ön görüyor,

Ve,

Bununla çok başarılı bir iş çıkardığımızı,

Hatta,

Daha adil bir karar verilemeyeceğini düşünerek kendimizle gurur bile duyuyoruz.

Ortalama Amerikan Kadını: NORMA

Ortalama İle İlgili İlk Çuvallama: Norma Heykeli

Yıl 1943…

Dr Robert Dickinson Brooklyn Hastanesi  jinekoloji bölümünün şefi, Amerikan Jinekoloji Derneği başkanı, Amerikan Tıp Derneği  Obstetri (doğum) bölümü başkanı,

Ve,

Aynı zamanda bir ressamdır.

Dr Dickinson, Abram Belskie ile birlikte NORMA adını verdikleri bir heykel yapar.

Norma’ yı tüm diğer heykellerden farklı kılan bir özelliği vardı:

Norma, “Ortalama ve İdeal Amerikan Kadını” ‘nın görüntüsünü temsil ediyordu…

Nasıl mı böyle bir iddiada bulunabiliyorlardı?

Çünkü,

Dr Dickinson kariyeri boyunca yeteneklerini çeşitli ölçü ve şekillerde kadın vücudu taslakları çizip,

Beden tipleri ile davranışlar arasındaki korelasyonları inceleyen bir bilim insanıdır.

Dr Dickinson büyük miktarda veri toplayıp, bunların ortalamasını alırsa “normal” olanı bulabileceğine inanmaktadır.

Norma heykeli tam on beş bin genç kadının dokuz ayrı bölgesinden toplanan vücut ölçüsü verilerine göre şekillendirilmişti 

Ortalama bir Amerikalı kadın daha iyi nasıl tespit edilebilirdi ki zaten???

Ortalamayı Yakalamak İçin Norma Çılgınlığı

Cleveland Sağlık Müzesi, heykeli sergilemenin yanı sıra “İdeal Kadın” olarak reklamını yaptığı Norma’ nın minyatür reprodüksiyonlarını da satmaya başlayınca, Norma çılgınlığı hızla yayıldı. 

Saygın bir fiziksel antropolog, Norma’ nın fiziğinin “bedensel formun kusursuzluğunun bir ifadesi” olduğunu ileri sürerken,

Ressamlar Norma’ nın güzelliğini “kusursuz standart” ilan ettiler.

Beden eğitimi öğretmenleri Norma’ yı genç kadınların nasıl görünmesi gerektiğine dair bir model olarak alıp,

Bir öğrencinin idealden ne kadar sapmış olduğuna bakarak egzersizler önerdiler.

Bu çılgınlık zirveye ulaştığında, Norma TIME dergisinde, gazete karikatürlerinde ve “This American Look” adındaki CBS belgesinin bir bölümünde boy gösterdi.

Çok geçmeden zincirdeki tek eksik parçayı birkaç girişimci tamamladı:

Gerçek hayattaki Norma’ ları bulmak üzere bir yarışma!!!

Ortalama Amerikan Kadını: NORMA

Kriterler çok açık ve netti: 

Cleveland Sağlık Müzesinde sergilenen bir heykelle temsil edilen, adı “NORMA ” olan ortalama Amerikan kadınına en yakın vücut ölçülerine sahip olmak!!!

Yarışma başlamadan önce jüri üyeleri, birçok katılımcının ölçülerinin ortalamaya çok yakın olacağını

Ve,

Yarışmanın sonucunu milimetrelerin belirleyeceğini düşünmüştü. 

Bu nedenle de öngörülemeyen fazlalıkta bir ödül dağıtım riskine karşı tedbirler dahi alındı.

Dereceye giren ilk üç kişiye yüz, elli ve yirmi beş dolar değerinde milli savunma tahvilleri verilecek,

Ayrıca on talihli kadın da on dolar değerinde savaş pulları kazanacaktı.

Ortalama Amerikan Kadını Gerçekte Var Mı?

Yarışma sonucu herkesi, ama herkesi şaşkınlığa uğrattı!!!

Çünkü,

Sonuç hiç de beklendiği gibi olmamıştı!!! 

Yaklaşık dört bin katılımcı arasında dokuz vücut ölçüsünü tutturabilen tek bir kadın çıkmamıştı.

(Tam olarak 3.864 yarışmacı)

Lütfen gözden kaçırmayın,

Sokaktan geçenler arasından rastgele seçilmiş dört bin kadından bahsetmiyoruz.

Norma Heykeline benzediğini düşünen,

Ve,

Bu nedenle yarışmaya katılan dört bin kadın arasından ölçüleri tutturan çıkmamıştı.

Birinci seçilen Martha Skidmore da dahil olmak üzere yarışmacıların hiçbiri,  dokuz vücut ölçüsünde ortalamayı yakalayamamıştı.  

Dokuz ayrı bölgeden sadece beşinde ortalama ölçüye sahip olanların sayısı bile kırkın altındaydı.

Ortalama Amerikan Kadını: Martha Skidmore

American Look adı verilen Norma’ ya benzerlik yarışması, ortalama ölçülere sahip bir kadının var olmadığını gösteriyordu..

Ortalama Bir İnsan Yoktur

Dönemin çoğu doktor ve bilim insanı, yarışma sonuçlarını Norma’ nın “yanlış ideal” olduğuna işaret eden bir kanıt olarak yorumlamadılar. 

Öte yandan birçok insan tam tersine,

Amerikalı kadınların genel olarak sağlıksız ve şekilsiz oldukları sonucuna vardı.

Bu değerlendirmeyi yapanlardan biri de Cleveland Sağlık Müzesinin müdürü doktor Bruno Gebhard olmuştu.

Gebhard savaş sonrası dönemin kadınlarının çoğunlukla orduda hizmet vermeye uygun olmadıklarından yakındı ve “formda olmayanların hem kötü üretici, hem de kötü tüketici olduklarını” savunarak eleştiride bulundu.

Gebhard’ın ulaştığı sonuç, fiziksel olarak formda olmanın daha fazla vurgulanması oldu.

Yani,

Her dönemde olduğu gibi bazı kişiler kemikleşmiş düşüncelerinden sıyrılamıyordu…

Norma’ dan Öğrendiklerimiz

Tek bir yarışmanın şaşkınlık yaratan bir sonucu ile kalıplaşmış yargıların bir anda terk edilmesini beklemek pek tabii ki hayalperestlik olurdu.

Ancak bunun bir kıvılcım olduğunu söyleyebiliriz.

Bir düşünsenize..

American Look yarışmasının sonuçları dar da olsa bir kısmın düşünce biçimini değiştirirken,

Toplumun geri kalanı da bu değişimin peşinden gitmiş olsaydı…

Ne kadar iyi olacağını bir hayal edin.

Eğer bunu becerebilmiş olsaydık, insanlar “yanlış bir ideal” ile kıyaslanmazlardı.

Oldukları gibi, yani bağımsız bireyler olarak görülebilir ve takdir edilebilirlerdi. 

Oysa günümüzde birçok okul, iş yeri ve bilimsel kurum Norma’ nın sanal gerçekliğine inanmaya devam ediyor!!!

Kendi yapılarını tasarlarken ve araştırmalarını yürütürken keyfi bir standardı,

Yani,

Ortalama değerleri esas alıyor,

Ve,

Hem kendimizi, hem de başkalarını düzmece bir idealle kıyaslamaya zorluyorlar.

Lütfen unutmayın,

Kişilik ve zeka testindeki sonuç, standartlaştırılmış bir değerlendirmedeki sıralama, genel not ortalaması veya performans değerlendirilmesindeki yer sizin, çocuğunuzun, öğrencilerinizin veya çalışanlarınızın yeteneklerini yansıtmaz!!!

Peki bu konudaki dogmalarımızı değiştirmek için Norma elimizdeki tek örnek mi?

Tabii ki değil!!!

Bir diğer yazıda da İkinci Dünya Savaşı sırasında savaş uçaklarının kokpit dizaynında ortalama ile karar vermenin nasıl çuvalladığını, ardından da neden ortalamalarla karar vermek durumunda kaldığımızı konuşuruz… 

Bu yazı ilginizi çektiyse, “Açgöz Maymun Gibi Yaşıyoruz Çoğu Zaman” başlıklı yazıyı da beğenebilirsiniz.


Güncel Paylaşımlar, Farklı Yorumlar

Yolculuğumda benimle yarenlik etmek ve yeni paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz takip edebilirsiniz…

Sadece yeni yayınlanan yazılar hakkında bilgilendirme maili alacaksınız!!!

Diğer 6.612 aboneye katılın

Aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir:

THE LAW OF AVERAGES: NORMMAN AND NORMA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bağlantıyı kopyala