mRNA aşısı gibi diğer COVİD-19 aşılarının da ne kadar etkili olduğunu, hastaneye yatış, yoğun bakım ihtiyacı ve ölüm oranlarını dramatik olarak azalttığını artık çok iyi biliyoruz.
Pandemi bundan sonra net bir şekilde aşısızların (ya da eksik aşılıların) kurban verildiği bir safhaya döndü;
Muhtemelen herkesin bu durumun farkında olduğunu tahmin ediyorum.
Eğer değilseniz lütfen Türk Yoğun Bakım Derneği ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği başta olmak üzere güvenilir ve saygın kuruluşların açıklamalarını takip ediniz.
Yoğun bakımda yatan
ya da
Hayatını kaybeden hastaların neredeyse tamamına yakını ya aşısız ya da eksik aşılı !!!
Elimizdeki Güncel Veriler Ne Diyor?
Bir tedavi ajanında ya da aşıda etkililik önemli bir parametredir;
Öyle ya, yeterli etki göremediğim birşeyi ne diye hastalarıma önereyim…
Etkililik gerekli olmakla birlikte tek başına yeterli değildir;
Çünkü güvenlilik verisi ile de desteklenmelidir!!!
Yani bana bir konuda kazandırırken başka yerden kaybettirmemelidir…
Güvenlik profili hakkında en geniş veriyi ise o ürünün yaygın kullanımını takiben topladığımız verilerden elde ediyoruz.
Artık COVİD-19 aşılarının hem etkili hem de güvenli olduğunu birçok çalışmada gösterildi;
Örneğin mRNA aşısı güvenlik profilini değerlendirmek için 1.700.000 kişinin incelendiği bir çalışmanın sonuçlarını “mRNA Aşısına Gerçekten Güvenebilir Miyiz?” başlıklı yazıda paylaşmıştım.
Şimdi ise hep birlikte etkililiğe dair güncel yayınlara göz atalım istiyorum….
CDC tarafından paylaşılan bir raporda, Delta varyant hayatımıza en bulaşıcı tip olarak girmesinden sonra yapılan değerlendirmelerde, tam aşılı kimselerin aşılanmamış bireylere kıyasla ölüm riskinin 11 kat, hastaneye yatış riskinin ise 10 kat daha az olduğu bildirildi.
29 Ağustos tarihli benzer bir CDC yayınında ise, aşılanmamış bireylerin hastaneye yatış riskinin 29,2 kat daha fazla olduğu paylaşılmıştı.
Sağlık Çalışanlarında mRNA Aşısının Etkililiği:
CDC tarafından sağlık çalışanları üzerinde, yani bulaş riskinin çok yüksek olduğu popülasyonda Ocak – Mart 2021 tarihleri arasında yapılan çok merkezli çalışma sonuçlarına göre mRNA aşısı semptomatik enfeksiyona karşı:
- İlk doz sonrası %82,
- İkinci dozdan sonra ise %94 etkililik gösterdi
Bu veri oldukça anlamlı…
Çünkü sağlık çalışanları pandemide ön saflarda yer aldıkları için, bulaş açısından açık ara en riskli grubu oluşturuyor.
Bu kadar riskli bir meslek grubunda bile semptomatik hastalığa karşı korumanın genel popülasyondaki oranlara eş değer olması aşıların görevlerini gerçekten iyi yaptığını göstermektedir.
Peki Yaşlılarda mRNA Aşısı Etkililiği Nedir?
Bildiğiniz gibi bir diğer kırılgan grup ise 65 yaş üzeri bireyler…
Yaşlılarımız COVİD-19’a karşı yüksek öncelikli grupların en üst sıralarında yer alıyor.
65 yaş üzeri kişilerde yine Ocak – Mart 2021 tarihleri arasında yapılan bir çalışmada tam doz mRNA aşısı uygulamasının hastane yatışlarında %94 azalma sağladığı tespit edilmiş.
En Yüksek Riskli Grup:
Bulaş riskinin en yüksek olduğu grup ise, İngilizce’ de “first responders” olarak tanımlanan COVİD-19 ile aktif mücadelede görev alan “ön cephe sağlık çalışanları”…
Görevleri gereği her gün onlarca, hatta zaman oluyor yüzlerce pozitif hasta ile yakın temas halindeler…
CDC tarafından tamamlanan bir diğer çalışmada da tam doz mRNA aşısının COVİD-19 ön hattındaki sağlık çalışanlarının enfekte olma riskini %90 azalttığı gösterilmiş.
Hatta ilk dozdan iki hafta sonra riskin %80 azaldığı bulunmuş.
Son bir veri olarak da bizdeki TUİK’ in İngiltere’ deki karşılığı olan Office for National Statistics’ in 13 Eylül 2021 tarihli raporunu paylaşayım:
2021’ in ilk yedi ayında, tam doz aşılılar COVİD-19’ a bağlı ölümlerin sadece %1,2’ sini oluşturuyor!!!
Sakın “aşılılar da ölüyor işte” şeklinde yorum yapmamanızı şiddetle tavsiye ederim;
Çünkü salon adamlığımı bozmama neden olabilir böyle bir yorum, baştan uyarayım isterim…
Hiçbir aşı %100 koruyucu değildir,
Hiçbir bilim insanı zaten böyle bir iddiada bulunmadı…
Ancak hal böyleyken, sizi bu kadar yüksek oranda ölümden ve hastalığa bağlı diğer sorunlardan koruyacak bir çözüme direnmek de hiç de akıl karı olmasa gerek!!!
Özetle…
Eldeki veriler zaten aşının ne etkili ve güvenli olduğunu zaten açıkça ortaya koyuyordu…
Ve gün geçmiyor ki bu savı destekleyen daha güçlü kanıtlar çıkmasın…
Aslında “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” misali birtakım sahte bilim aldatmacalarına ve komplo teorilerine inanmış bireylerin ortaya ne kadar güçlü referans konursa konsun ikna olmayacağını ben de biliyorum,
Ama bir ümit işte benimkisi;
YA TUTARSA?
Aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir: