COVİD-19 aşısı ve erkeklerde kısırlık riski ile ilgili spekülatif söylentiler, uzunca bir zamandadır aşı karşıtları tarafından dillendiriliyor.
COVİD-19 aşılarıyla ilgili çıkan olumsuz haberler, özellikle de sosyal medyada yayılan aslı astarı olamayan dedikodular ve komplo teorileri nedeniyle çoğu kişi aşı olmaktan korkuyor ve kaçıyor.
Aşı hakkı olmasına rağmen yaptırmayıp virüse yakalanan ve yoğun bakımda tedaviye alınan; hatta hayatını kaybeden çok kişi var…
Eminim herkesin çevresinde benzer örnekler mevcuttur…
Ancak hepimizin şahit olduğu üzere ortada çok ciddi bir tehlike var,
Hem de oldukça ciddi bir tehlike…
Ve artık sinsice değil, artık bağıra bağıra geliyor…
Gerek ülkemizden gerek dünyanın geri kalanından gelen bilimsel veriler tutarı bir şekilde hastaneye yatış, yoğun bakıma giriş ve ölüm oranlarının neredeyse tamamının aşısız ya da eksik aşılı bireylerden oluştuğunu gösteriyor…
Bu aşama itibariyle pandemi,
Artık aşısızların kurban verileceği bir tablo haline dönüştü!!!
Bu yazıyı bir seri olarak hazırlamayı düşünüyorum;
İlk olarak COVİD-19 hastalığı ve COVİD-19 aşısı ile erkeklerde kısırlık ilişkisi;
Ardından kadınlardaki durum,
Ve son olarak da bu konu ile ilgili dillendirilen birtakım komplo teorilerine cevaplar şeklinde ilerleyeceğim.
Aşı karşıtlarının ağdalı sözlerine kanmamak için öncelikle hastalık fizyopatolojisini olabildiğince basitleştirerek anlatmam gerekiyor,
Akabinde COVİD-19, aşılar ve erkeklerde kısırlık konusuna gireceğim.
Madde madde eldeki verileri hatırlayalım:
- COVİD-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2’ye yatkınlık, aslında erkekler ile kadınlarda benzer
- Yani bulaşıcılık açısından hastalık cinsiyet ayırmıyor
- Ancak klinik izlemlerde hastalık ciddiyeti ve ölüm oranlarının erkeklerde daha yüksek olduğunu görüyoruz
- Neden olarak ise erkeklerde öne çıktığı bilinen yaşam tarzındaki farklılıklar, sigara içme, fiziksel hareket eksikliği, obezite gibi nedenlerin sorumlu olabileceğine dair kuvvetli işaretler var
- Virüs, üreme sistemi de dahil olmak üzere birçok sistemi tutabiliyor
Ek olarak:
- Virüs insan hücresine bağlanırken, ACE-2 adını verdiğimiz bir reseptörü kullanıyor; kadınlarda östrojenin ACE-2 ekspresyonunu düzenlemesinin aynı zamanda bağışıklığı da artırdığı gösterilmiştir
- Virüs hücreye girerken ise transmembran serin poroteaz – 2 (TMPRSS2)’ yi kullanıyor. Akciğer alveol epitel hücrelerinde TMPRSS2’ nin ekspresyonu ve aktivitesi erkeklerde kadınlara kıyasla artmıştır. Bu durum da erkeklerde COVİD-19’ un daha şiddetli geçiyor olmasını açıklayabilir.
Viral Enfeksiyonlar ve Erkek Cinsel Sağlığı:
Viral enfeksiyonlarda artan sitokin konsantrasyonlarının spermatogenezi, yani erkeklerde sperm yapımını ciddi derecede etkileyebildiğini biliyoruz.
Sperm üretimindeki azalma, hata ya da kusur da erkeğin dölleme yeteneğini, yani fertiliteyi etkilemektedir.
Spermatogenez sürecini engelleyen testislerdeki olumsuz koşullar, testosteron üretimini baskılar.
Hatta yapılan çalışmalar COVİD-19 ile ilişkili enflamasyonun, spermatogenezi olumsuz şekilde etkileyebilecek kan – testis bariyerinin bütünlüğünü etkileyebileceğini göstermiştir.
Kan – Testis Bariyeri Ne Mi Demek?
Tek cümle ile: “İnsanlık neslinin devamı için elzem olan İlahi bir yapılardan biridir”
Spermatogenez sonucu oluşan sperm hücreleri her ne kadar vücudumuza ait olsa da,
Genetik yapı itibariyle tek kromozomlu olduğu için aslında bize, daha doğrusu bağışıklık sistemimize yabancıdır.
Ve vücudumuzdaki bağışıklık hücreleri, kendisine yabancı olan her şeye saldırıp, yok etmeye programlanmıştır.
İşte kan – testis bariyeri adındaki bu yapı, hücrelerin büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan maddelerin geçişine izin verirken bağışıklık hücrelerini içeri almaz;
Yani tıpkı bir süzgeç gibi çalışır…
Eğer böyle bir bariyer olmasaydı, spermler daha testislerde iken vücuda yabancı bir yapı olarak algılanıp yine kendi vücut hücrelerimiz tarafından hızlı bir şekilde yok edilecekti!!!
O halde yukarıda atıfta bulunduğum çalışmanın çıktılarını tekrar yazayım da; bir de bu bilgiyi takiben okuyun lütfen:
Çalışmalar COVİD-19 ile ilişkili enflamasyonun, spermatogenezi olumsuz şekilde etkileyebilecek kan – testis bariyerinin bütünlüğünü etkileyebileceğini göstermiştir.
Tüm bu mekanizmalardan bağımsız olarak, viral enfeksiyonlar esnasında oluşan sitokinlerin otoimmün yanıtı aktive edebildiği,
Yani bağışıklık hücrelerimize hatalı bir alarm sinyali gönderebildiğini,
Ve bunun sonucunda da otoimmün orşit, yani testislerin kendi bağışıklık hücrelerimizin saldırısı sonucu etkilenebileceğini biliyoruz.
Konu ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda,
- COVİD-19 enfeksiyonu olan erkeklerin spermlerinde SARS-COV-2 virüsünün bulunduğunu,
- SARS-CoV-2 virüsünün, normal sperm üretimi için gerekli olan erkek hormonlarını etkileyebileceğini gösterilmiştir.
Ve çok sayıda erkek hastada, COVID-19 hastalığını takiben testis veya skrotal ağrı bildirimi olmuştur..
COVİD-19 enfeksiyonunun testis fonksiyonları, sperm üretimi ve erkek fertilitesi üzerine olumsuz etkilerini gösteren en kapsamlı yayın American Society of Reproductive Medicine (ASRM) tarafından konu ile ilgili yayınlanmış 185 bilimsel makalenin incelenmesiyle hazırlanmıştır.
Tüm değerlendirme ve incelemeler sonucu COVİD-19 aşılarının erkeklerde kısırlığa neden olduğuna dair hiçbir iz, emare ve veriye rastlanmazken,
Bilakis 50 değerlendirme yazısı, 17 editöryel yorum ve 9 orijinal yayında COVİD-19 hastalığının kendisinin erkeklerde kısırlığa neden olabileceği belirtilmiştir.
Yazının başlarında COVİD-19’ a neden olan virüsün hücreye bağlanırken ACE-2 adını verdiğimiz bir reseptörü kullandığından bahsetmiştim…
Testislerde ACE-2 salınımı yaşla ilişkilidir.
Testiküler ACE-2, 30 yaşındaki erkeklerde daha fazla iken 60 yaşında daha azdır.
Yani…
COVİD-19 enfeksiyonuna bağlı testis hasarı riski, genç erkeklerde yaşlılara kıyasla daha yüksektir!!!
Kabakulak, HIV, HPV, Hepatit B, Hepatit C, Sitomegalovirüs, Zika, Ebola ve SARs-CoV gibi virüslerin testisleri enfekte edebildiğini zaten çok uzun zamandan bu yana biliyoruz.
SARS-CoV eskiden beri varolan; COVİD-19 enfeksiyonuna neden olan SARS-CoV-2’ nin büyükbabası…
Ancak yeni SARS-CoV2’ nin genetik yapısı, atası olan SARS-CoV ile %76 aynıdır.
Bu nedenle SARS-CoV-2 de testisleri etkileme yeteneğine sahiptir.
Ateş:
Bir diğer önemli faktör ise ateş…
Yüksek ateş, erkek fertilitesini etkileyebilecek önemli bir risktir.
Çünkü testis ısısının yükselmesi direkt olarak sperm eksikliğine neden olur.
Bu COVİD-19’ a özgü bir durum değil elbette;
Ancak COVİD-19 enfeksiyonu seyri esnasında ateşin beklenenden yüksek ve uzun süreli olduğunu hepimiz biliyoruz artık…
Bu sadece bir hipotez değil; çünkü çalışmalarda COVİD-19 ile ilişkili ateşe bağlı olarak:
- Hareketli sperm sayısında azalma,
- Sperm konsantrasyonunda (yoğunluğunda) azalma,
- Toplam sperm sayısında azalma gösterildi.
Peki mRNA Aşısından Önce ve Sonra Sperm Parametrelerinde Değişiklik Oluyor Mu?
Aşı karşıtlarının tüm kara – kirli propagandalarına rağmen bilim aslında bu konuya da açıklık getirmişti…
Ancak nedense, bir şekilde onların sesi daha gür çıkıyor.
İki doz COVİD-19 mRNA aşısından önce ve sonra inceleme yapılan bu çalışmada, erkeklerin herhangi bir sperm parametresinde bir fark tespit edilmedi.
Hatta ikinci doz sonrası bir miktar artış tespit edilmiş;
Lakin araştırmacılar bunun kuvvetle muhtemel çalışma esnasında uygulanan cinsel perhize bağlı olabileceğini belirtiyorlar.
Bir diğer kritik nokta ise, ilk dozdan önce oligospermisi olan, yani sperm sayısı beklenenden daha düşük olan altta bir sorun olan bireylerde de mRNA aşısının ikinci dozundan sonra herhangi bir değişiklik izlenmemiş.
Aslında bu malumun ilanı oldu,
Zaten bir zarar vermesi teknik olarak çok olası değildi;
Ancak bilim kanaat değil, kanıtlarla hareket ettiği için bu konuda da elimizde güçlü veriler oldu.
Özetle:
Orta ila şiddetli COVİD-19 enfeksiyonları, üreme çağındaki erkeklerde:
- Sperm sayısında azalma,
- Testis iltihabı,
- Sperm kanalı iltihabı ve
- Testislerin etkilenmesine bağlı olarak testis ağrısına neden olmaktadır.
Özellikle COVİD-19’ un yaygın komplikasyonları olarak kabul edilmese de, bu etkiler genellikle doğurganlığın azalmasıyla ilişkilidir.
Yani, COVİD-19 erkeklerde kısırlık nedeni olabilir;
Aşı sizi enfeksiyona karşı koruyacağı için COVİD-19’a bağlı erkeklerde görülen kısırlık riskine karşı koruyucudur; yoksa şarlatanların dillerine pelesenk ettiği gibi kısırlığa neden olmaz!!!
Eğer kısır olmamak gibi bir kaygınız varsa,
Yapacağınız en iyi şey COVİD-19 aşılarınızı tamamlayarak, diğer tedbirleri de ihmal etmeden COVİD-19 enfeksiyonundan korunmaktır!!!
Aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir:
Çok detaylı bir derleme olmuş. Elinize sağlık.