Botoks olarak bilinen botulinum nörotoksinin mide içi enjeksiyon işleminin obezite cerrahisinde yaygın olarak kullanılması ile ilgili kritik bir uyarı yayınlandı,
Ve,
ECDC (Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi) Avrupa Birliği vatandaşlarını, kilo kaybı için botoks enjeksiyonlarını içeren tedavilerden kaçınmaları konusunda uyardı.
Ancak bu uyarıda,
Özellikle,
Türkiye’ de yapılan operasyonlar konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulanıyor
Çünkü,
Avrupa Birliği bölgesinde son haftalar içerisinde (20 Şubat – 10 Mart arası) Türkiye’ de yapılan işlemlerle ilişkili 67 botulizm vakası raporu mevcut…
Yapılan yazılı açıklamada toplam 67 olaydan 63 tanesinin detaylı kayıtlarına ulaşıldığı,
Ve,
ECDC raporunda bunlardan 60 tanesinin İstanbul ve 3 tanesinin ise İzmir’ den,
Ek olarak Almanya’ dan 12, Avusturya ve İsviçre’ den ise birer botulizm vakası olduğu bilgisi yer alıyor.
Özetle,
Avrupa’ nın toplamından 4 kat daha fazla bildirim Türkiye’ de yapılan operasyonlarla ilgili olarak kayıtlara geçmiş.
Obezite cerrahisi esnasında eşzamanlı botoks uygulamasına dair az sayıda klinik çalışma var,
Ve,
Bulgular biraz çelişkili.
Yine de,
Son veriler, yeterli botoks dozlarının (>200 U) obez kişilerde kilo kaybı için etkili olabileceğini,
Ancak,
Yalnızca diyet kontrolü ile birlikte etkili olabileceğini göstermektedir.
Bu esnada,
Dikkat çekici şekilde artan botulizm vakalarında sorunun, uygulamanın yapıldığı kurumlarla mı yoksa kullanılan ürünlerle mi ilgili olduğu henüz net değil.
Kurum, ürün ya da her ikisi kaynaklı olabilir.
Ülkemizde yerel otoriteler tarafından ruhsat izni verilen botoks ürünleri mevcut olmakla birlikte,
Botoks, henüz obezite tedavisi için onaylı bir tedavi seçeneği değildir.
Yani,
Obezite cerrahisi esnasında kullanım, botoks uygulamasının endikasyonları arasında yer almıyor.
Botoks Konusunda Endişe Etmeli Miyiz?
Botoks uygulamalarının tamamı ile ilgili bir endişeye kapılmak çok yersiz olacaktır.
Tekrar etmek gerekirse,
ECDC tarafından yapılan uyarı, sadece obezite cerrahisi kapsamında mide içi botoks enjeksiyonu ile sınırlıdır.
Zaten,
Kozmetik amaçlı kullanımlarda yaşanan ciddi risklerle ilgili çok sınırlı veri mevcuttur.
Ve,
Çok uzun yıllardan bu yana elde edilen milyonlarca hasta deneyimi vardır.
Öte yandan,
Gıda kaynaklı botulizm vakalarının ise %5-10′ u ölümcül olabiliyor.
Halbuki,
Botoks denildiğinde hemen hemen herkesin aklına estetik uygulamalar geliyor değil mi?
Botulizm
Botulizm, esasen Clostridium botulinum isimli bir bakterinin ürettiği toksinden kaynaklanan bir zehirlenme türüdür.
Çoğunlukla evde hazırlanmış ve uygun şekilde sterilize edilmemiş konservelerden kaynaklanır.
Bununla birlikte açık yaralardan da bu enfeksiyon bulaşabiliyor.
Tespit edilen vakaların %20-25’ i gıda kaynaklı, %5-10’ u yara botulizmidir.
Dikkat…
Tüm botulizm olguları değerlendirildiğinde ise %65-75’ lik bir oranı infant botulizmi oluşturur.
En sık nedeni ise bebeklerin bal ya da toprak yemesidir.
İnfant botulizmi çocuk ve erişkinlerde görülmez.
İşte bu nedenle,
Bebeklere 1 yaşından önce bal verilmesi önerilmez!!!
Clostridium botulinum bakterisi toprak altında oksijensiz ortamda yaşar ve ısıya oldukça dayanıklıdır.
Bu nedenle,
Gıdaların en az 120 °C sıcaklıkta kaynatılması gerekir,
Ki,
Bu sıcaklığa ancak düdüklü tencerede veya endüstriyel ocaklarda ulaşabilirsiniz.
Normal tencerede kaynatma yeterince güvenli değildir.
Bu esnada,
Konservede üreyen bakterilerin ürettiği zehir ısıya çok dayanıklı değildir ve gıdalar yemeden önce en az 2 dakika 70 °C sıcaklıkta pişirilirse toksinler tamamen yok olur.
Botoks Yani Botulinum Toksini Esasen Nedir?
İnternette kısa bir araştırma yaptığınızda “botoks nedir? sorusuna verilen o kadar çok yanlış cevaplar var ki…
Öncelikle bu konudaki bilimsel bilgileri özetleyerek başlayalım, ardından da “botoks nedir?” soruna cevap verelim.
Botulinum toksini, genel kullanımda bilinen adıyla botoks Clostridium Botulinum isimli bir bakteriden laboratuvar ortamında elde edilen bir ilaçtır.
Yani,
Aslında doğada mevcut olan bir zehirin laboratuar koşullarında sentetik olarak üretilen halidir.
Botoks asıl olarak kasların kasılmasını engelleyen, bir nevi kısmi felç oluşturan bir madde,
Sıklıkla zannedildiğinin aksine, yılan zehri değildir.
Esasen tıbbi amaçla kullanımı 1980’ lere dayanıyor.
İlk olarak şaşılık tedavinde denenmiş,
Ve,
Oldukça başarılı sonuçlar alınmış.
Deneyim arttıkça, 2002 yılında FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) botoksun kırışıklık azaltma amaçlı kullanımını onaylamıştır.
Bu tedavi dünyada şu anda ameliyatsız estetik alanında en fazla tercih edilen uygulamadır.
Lakin,
Tıbbi amaçlı uygulama şaşılık ve dermo-kozmetik alanlar ile de sınırlı değil,
Aşırı aktif mesane, aşırı terleme, migren, diş gıcırdatması ve sıkması (bruksizm) gibi birçok farklı alanda da kullanılmaktadır.
Türkiye’ de Sağlık Bakanlığı tarafından ve dünyada yetmişten fazla ülkede onaylı, iki binin üzerinde bilimsel çalışma ile bu tedavi yöntemini her yıl milyonlarca kişi güvenle tercih etmektedir.
Tabii ki halihazırda botoks kullamının neredeyse tamamına yakını dermo-kozmetik amaçlıdır.
Bir sonraki yazıdaki aşağıdaki konu başlıklarına buradan ulaşabilirsiniz:
- Dermo-kozmetik amaçlı botoks kullanımı,
- Botoks ile ilgili çok dikkat edilmesi gereken konular,
- Bazı kişilerde botoksun neden tutmadığı ve botoks direnci
1 Comment