Aşık Veysel, Hayatı ve Çiçek Hastalığı

Aşık Veysel derlerdi ona, ya da tam olarak Afşar boyunun Şatırlı obasından Veysel Şatıroğlu…

Yani O,

Bizim aşığımız, Veyselimiz, Aşık Veyselimiz…

21 Mart 1973’ de gözlerini yummuş bu hayata Veysel,

Gayri 79 yıllık yaşamının, son 72 senesinde zaten hiç görmemiş ışığı.

İki kız kardeşi çiçek hastalığı nedeniyle hayatını kaybederken, yedi yaşındaki Veysel ise gözlerini kurban vermiş bu illete…

Kısaca,

Aşık Veysel, hayatı hep sıkıntılarla ve zorluklarla geçmiş bir garip aşık…

Aşık Veysel çiçek aşısı olmadığı için çiçek hastalığına bağlı gözlerini kaybetti

Aşık Veysel’ in Kendi Anlatımıyla Hikayesi

Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… 

Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan…

Aşık Veysel çiçek aşısı olmadığı için çiçek hastalığına bağlı gözlerini kaybetti

Oysa….

Çiçek aşı ile engellenebilen bir hastalık!!!

Şarkışla’ nın Sivrialan köyünde de olsan keşke çiçek aşın olaydı be Koca Aşık Veysel!!!

Gerçi görmediğin bir dünya ile ilgili bizi bu denli yüreğimizden vurdun,

Bir de göreydin etraftaki kahpeliği, rezilliği kim bilir nice olurdu bam telimize dokunuşun…

Oysa Veysel Çiçek Hastalığına Gözlerini Vermeyebilirdi

Çünkü…

Daha 1718’ de İngiltere’ nin İstanbul sefirinin eşi Lady Montagu, krallığa yazdığı mektupta Osmanlı’ da bu hastalığa karşı çiçek aşısı diye bir şeyin uygulandığını şaşkınlıkla bildirmişti.

Oysa,

Daha Aşık Veysel doğmandan 9 sene önce,

Yani,

1885’ de çiçek aşısı uygulaması için dünyadaki ilk kanun Osmanlı’ da çıkartılmıştı!!!

Ve,

Aşık Veysel doğmadan 2 sene önce kurulan bakteriyolojihanede, bu coğrafya çiçek aşısı üretiyor ve dahi ihraç ediyordu!!!

Hey gidi hey…

Ziya Paşa’nın da dediği gibi:

“Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar;

Katır mühürdar oldu, eşek defterdar!”

Çiçek Hastalığı

17. yüzyıl…

Tüm Avrupa çiçek hastalığından kırılıyordu.

Şu an aşılar sayesinde kökü kazınmış olan çiçek hastalığını, isim benzerliğinden ötürü lütfen suçiçeği ile karıştırmayın.

Aşık Veysel in de gözlerini  verdiği çiçek hastalığı, çiçek aşısı bulunana kadar çok ölümcül seyrediyordu

İnsanlığın mücadele ettiği en ölümcül hastalıklardan biri olan çiçek, bulaştığı her on kişiden üçünü öldürecek,

Ve,

Kalan yedisini de ömrünün sonuna kadar taşıyacağı bir iz ile “damgalayacak” güce sahipti!!!

Çiçek aşısı yaygın olarak kullanılmaya başlanıp kökü kurutulana kadar da yüzbinlerce ocağa ateşini düşürmeye devam etmişti.

Oysa,

Aynı dönemde Osmanlı’ da modern çiçek aşısının öncüsü sayılan “variolasyon” yöntemi oldukça yaygındı ,

Ve,

Çiçek hastalığı bu coğrafyada korkulan bir sorun olmaktan çoktan çıkmıştı.

Aşık Veysel in de gözlerini  verdiği çiçek hastalığı, çiçek aşısı bulunana kadar çok ölümcül seyrediyordu

İlk Aşı Uygulamaları

Aşı uygulamasına dair ilk yazılı kayıtlar, Çinliler’ in 15’ inci yüzyılda uyguladığı “variolasyon” tekniğine aittir.

Bu yöntemi Çinliler keşfetmiş,

Çin’ den Orta Asya’ ya yayılarak Kafkaslar ’a ulaşmış,

Türkler ise Çinliler’ den öğrendiği bu tekniği göç ettikleri tüm bölgelere taşımıştır…

Ancak,

Variolasyon tekniğini en yaygın kullanan, toplum tabanlı uygulamaya geçiren ve Avrupa’ ya taşıyan ise Osmanlı İmparatorluğu olmuştur !!!

Osmanlı’ da Çiçek Aşısı 

1714’ de İstanbul’ da gönüllü olarak variolasyon yaptıran Emanuel Timoni,

Ve,

1716’ da Giacomo Pilarino, Londra Kraliyet Sağlık Derneğine variolasyon tekniğini tanımlayan detaylı bir mektup yazarlar.

Ancak,

İngiliz Kraliyet hekimleri bu uygulamanın saçma olduğunu ve böyle bir yönteme izin verilmeyeceğini söyleyerek bu yöntemin krallığa girmesinin önünü keserler.

Bu durum çiçek aşısı öncüsü olan variolasyon tekniğinin İngiltere’ ye girişini bir süre engeller. 

Lady Montagu çiçek aşısının İngiltere' ye girişine öncülük etmiştir.

Lakin,

Bundan kısa bir süre sonra,

İngiltere’ nin Osmanlı Büyükelçisi Edward Wortley Montagu’ nun karısı olan Lady Montagu da variolasyonun tüm özelliklerini gözlemler.

Üstelik Lady Montagu’ nun kendisi de çiçek hastalığı geçirmiş,

Ve,

Paçayı yırtmış olsa da, vücudunda izlerini taşıyordu.

Bu nedenle çiçek hastalığına karşı çok duyarlıdır.

Çiçek aşısı keşfedilene kadar çiçek hastalığı çok ölümcül seyrediyordu

Osmanlı’ da yaygın uygulanan variolasyon yönteminin etkileyici sonuçlarına şahit olunca önce çok şaşırır,

Akabinde bu işlemin yapıldığı çocukların hasta olmadığını gözlemlediğinde derhal kendi çocuklarına çiçek aşısı yaptırır.

Çocuklarının çiçeğe karşı bağışık olduğunu anlayınca da bunu kendi ülkesine bildirme heyecanıyla o ünlü mektuplarını yazmaya başlar.

Lady Montagu bu uygulamaların tüm detaylarını ayrıntılı bir raporla İngiltere’ ye bildirmiştir.

Mektubunda özetle İstanbul’ da çiçek hastalığına karşı “çiçek aşısı denilen bir şey” uygulandığını,

Ve,

Uygulanan kişilerin bu ölümcül hastalığa yakalanmadığını ifade etmektedir.

Bu mektup,

Tarihte aşı uygulamasına dair ilk ve en eski resmi belge olarak yerini alır!!!

Çiçek Aşısı İçin İngiltere’ yi İkna:

İşte Lady Montagu’ nun ülkesine heyecanla yazdığı mektuptan bir alıntı:

Bizde pek çok yaygın ve zalimane olan çiçek hastalığını burada keşfettikleri bir çiçek aşısı ile önlüyorlar…

Birçok kocakarının sanatları sırf bu ameliyatı yapmak.

Çiçek aşısı için en uygun zaman sıcakların sonu, sonbaharın başlangıcı.

O zaman aile reisleri ailelerinde çiçek hastalığına tutulmuş kimse olup olmadığını öğreniyorlar ve birkaç aile toplanıyor.

Sayıları on beş on altıyı bulan aile toplulukları bu aşıcı kocakarılardan birini çağırıyorlar ve ceviz kabuğu içine doldurulmuş çiçek hastalığı aşısını hangi damardan açılmasını isterlerse, o damarı büyük bir iğne ile açtıktan ve iğnenin ucu kadar aşıyı buraya koyduktan sonra yarayı bağlıyor ve üzerine bir ceviz kabuğu yapıştırıyorlar.

Bütün bu ameliye sırasında en küçük bir acı hissedilmiyor. Aynı şeyi dört beş damara daha yapıyorlar.

Aşı için vücudun kapalı yerleri tercih ediliyor.

Aşılanan çocuklar sekiz gün oynuyorlar, bir şey olmuyor. Daha sonra bir sıtmaya tutuluyorlar ki iki gün, üç gün yatakta yatıyorlar.

Yüzlerinde yirmi otuz sivilce çıkıyor. Fakat sekiz gün içinde hiç hastalığa tutulmamış gibi oluyorlar. Açılan yaralar hastalıkları boyunca akıp çiçeğin zehrini atıyor, başka taraflara yayılmasına mani oluyor. Her sene aynı ameliye binlerce çocuğa yapılıyor…

Aşıdan kimse ölmüyor.

Aşının faydasına inandığım için sevgili yavruma da yaptırmaya karar verdim.

Vatanımı çok sevdiğim için aşının oraya da girmesini isterim….

(Lady Montagu, Türkiye Mektupları, 1717-1718, çev. Aysel Kurutluoğlu, s. 66-67)

Çiçek Aşısının Avrupa’ ya Yayılması:

Lady Montagu, bu deneysel yöntemi kendi çocukları üzerinde ilk kez İstanbul’ da oğlunda,

Daha sonra da Londra’ da Kraliyet Ailesinin gözü önünde kızına uygulayarak İngiltere’ ye çiçek hastalığına karşı çiçek aşısını sokan kişi olarak biliriz…

Bu mektuplardan ve şahitlikten sonra variolasyon İngiltere’ de yayılmaya başlar.

Osmanlı’ dan İngiltere’ ye geçen bu işlem, 1750’ lerde Fransız okullarında herkese uygulandı.

Gerek Osmanlı hekimi Emanuel Timonius’ un, gerekse Lady Montagu’ nun yazdıklarından sonra bu usul Rusya, İsveç, İtalya’ ya da hızlıca yayıldı…

Önceleri toplumun üst sınıfları bu teknikle aşılanırken, giderek tüm halka variolasyon uygulanmaya başlandı.

Sonra buradan da Amerika’ ya…

Ancak bir süre sonra İngiltere’ de Edward Jenner adlı bilim insanı çiçek aşılamasında daha farklı bilimsel bir yöntem geliştirdi.

1801 yılında kendi adıyla anılacak olan “Jenner metodunu” tanımlaması aşılama tarihindeki önemli dönüm noktalarından birisidir.

Ve,

Edward Jenner’ in keşfinden sadece 3 yıl sonra, İstanbul’ da “Jenner metoduna” göre çiçek aşısı üretimi gerçekleştirilmiştir.

Çiçek Aşısı Uygulama Zorunluluğuna Dair Dünyanın İlk Kanunu

Osmanlı Devleti aşılamaya ve toplum sağlığına büyük önem vermiştir.

Peki dünyada aşı uygulama zorunluluğuna dair ilk kanunun Osmanlı’ da çıkartıldığını biliyor muydunuz???

Aşısı uygulamasına dair dünyada yapılmış ilk kanun Çiçek Nizamnamesi’ dir.

“Çiçek Nizamnamesi” adıyla 1885’ de çıkartılan kanun gereğince çiçek aşısı yaptırmayan kişiler askeri ve yatılı okullara alınmıyordu.

İlerleyen yıllarda nizamnameye yeni doğan bebeklerin aşılanması, çocuğunu aşılatmayan ailelere ceza kesilmesi gibi maddeler de eklendi.

1915 tarihli son nizamnamede ise Osmanlı Devleti’ nde yaşayan herkese altı aylık, yedi yaşında ve 19 yaşı sonuna kadar olmak üzere üç defa aşılanma mecburiyeti getirildi.

Günümüzde Durum:

21. yüzyıl…

Hangi ara biz,

Avrupa’ ya aşı kavramını öğreten,

Daha etkili bir yöntem bulunduğunda hızlıca “teknoloji transferi” yaparak kendini yenileyen,

Hastalıklar oluşmadan tedbir almanın faydasını ve aşılamanın önemini o kadar iyi idrak edip,

Dünyada bu konudaki ilk kanunu çıkartan ecdattan…

Üretim yapamayan,

Tamamen dışa bağımlı,

Pandemi koşullarında bile yeterli tedbirleri alamayan,

“Deneysel Sıvı” gibi içi boş söylemleri diline pelesenk ederek kendini ve çevresini bile korumaktan aciz bir topluma dönüştük???

Sonuç olarak hiç mi ecdadımızdan ilham almadık???


Güncel Paylaşımlar, Farklı Yorumlar

Yolculuğumda benimle yarenlik etmek ve yeni paylaşımlarımdan haberdar olmak isterseniz takip edebilirsiniz…

Sadece yeni yayınlanan yazılar hakkında bilgilendirme maili alacaksınız!!!

Diğer 3.305 aboneye katılın

Aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir:


Aşı Yan Etkileri Nasıl İzleniyor Diye Hiç Düşündünüz Mü?

History of Vaccine Development

Lady Mary Wortley Montagu and Her Campaign Against Smallpox

Lady Mary Wortley Montagu on Small Pox in Turkey [Letter]

1 Comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bağlantıyı kopyala