Aşıdan sonra COVİD-19 bulaştırıcılığı bana sıkça gelen sorular arasında yer alıyor.
Aşılar oldukça iyi iş çıkartıyor ve yüksek derecede etki gösteriyor olsa da % 100 koruma sağlamaz …
Örneğin mRNA aşılarıyla yaklaşık %95′ lik bir koruma oranı bildirildi; yani etken ile karşılaştığında %95 hasta olmayacaktır,
Bu rakam gerçekten çok yüksek olsa da, aynı zamanda aşılanmış bireylerin %5′ inde hala hastalık tablosu oluşabileceği anlamına gelir.
Korunma bireysel olduğu kadar, toplum bazında da kritiktir;
Aslında pandeminin sonlanmasında en büyük kriter toplumun ne kadarının aşılandığıdır…
Aşı olmaya rağmen %5′ lik hastalanma riski aslında ortamınızda COVİD-19 pozitif bireylerin sayısıyla direk orantılıdır !!!
Etrafınızdaki enfekte bireylerin sayısı belirleyecektir o %5′ lik açığı…
Ve aşılanmış olmanıza rağmen, COVİD-19 semptomları yaşıyorsanız, mutlaka bir sağlık merkezine başvurarak test yaptırmanız gerekmektedir…
Eğer testiniz pozitif ise, muhtemelen siz de başkalarına bulaştırıyorsunuzdur…
Lakin güzel haber:
COVİD-19 aşıları yalnızca hastalanmanızı durdurmakla veya semptomlarınızın şiddetini önemli ölçüde azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda virüsü başkalarına bulaştırma ihtimalini de büyük ölçüde azalttığına dair kanıtlar artıyor.
Nisan 2021′ de İngiltere Halk Sağlığı Kurumu tarafından 365.000 kişinin dahil edildiği bir çalışmanın sonuçları, mRNA veya adenovirüs vektör aşısı ile bağışıklamanın, virüs bulaşma ihtimalini %40-60 oranında azalttığı tespit edildi.
Bu, bir kişi aşılandıktan sonra enfekte olursa, aşılanmamış enfekte kişilere kıyasla enfeksiyonlarını başkalarına bulaştırma olasılığının yalnızca yarısı kadar olduğu anlamına geliyor….
COVİD-19 aşılama programında İsrail’ in diğer ülkelere kıyasla oldukça fazla yol katettiğini hemen hemen herkes biliyordur, duymuştur bir şekilde…
İsrail’ de yapılan bir çalışmada, araştırmacılar aşılanan bireylerde bulaştırıcılığın azalmasının altında yatan nedene cevap bulmak istemişler,
Ve daha önce aşılanmış kişilerde yaklaşık 5.000 yeni enfeksiyon vakası tespit ettiler.
Ardından bu kişilerin burun sürüntülerinde ne kadar virüs bulunduğu belirlendi.
Çünkü burun mukozanızda ne kadar çok virüs kolonize olduysa bulaştırıcılık riskiniz o kadar yüksektir…
Sonuç aslında beklendiği şekildeydi; ancak bilim kanaat yerine kanıtlarla ilerlediği için bu konuya da objektif bir açıklama getirilmiş oldu:
Aşılanmamış kişilere kıyasla, aşılananların burun sürüntüsünde tespit edilen virüs miktarı önemli ölçüde daha düşük bulundu !!!
Peki aşının bulaştırıcılığı azaltması, hatta mümkünse engellemesi neden bu kadar önemli ???
COVİD-19 aşıları virüsün bulaşma şansını azaltırsa, aşı olan her kişi sadece kendini değil çevresini de korur !!!
Toplum içinde bulaşma zincirlerini kırmak ve ileriye doğru yayılmayı sınırlamak, çocuklar, bazı yaşlılar ve bağışıklığı baskılanmış bazı kişiler gibi bağışıklamaya zayıf yanıt verebilecek veya kendileri aşı olamayan kişilerin korunmasına yardımcı olmak için kritik öneme sahiptir.
Bu aynı zamanda bir dereceye kadar sürü bağışıklığı elde etme fırsatını ve sosyal kısıtlamaların daha hızlı bir şekilde hafifletilmesini büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.