Bazı kadınlar, aşı sonrası adet düzensizliği bildiriminde bulunmuşlardır;
Çünkü aşı olduktan sonra adetlerinin farklı olduğunu fark ediyorlar.
Yakın zamanda COVID-19 aşısı olan bazı bireylerin adet döngülerinde (örneğin, daha ağır adetler, erken veya geç başlangıçlı ve dismenore) geçici değişikliklere ilişkin nadir bildirimler olmuştur.
Bu esnada,
Geçmiş deneyimlerimiz HPV (Human Papilloma Virüs / Rahim Ağzı Kanseri Aşısı) ve grip aşısı sonrası geçici adet düzensizlikleri olabileceğini gösteriyor;
Elimizde hem grip hem de HPV aşılarının adet döngüsünü geçici olarak etkileyebileceklerine dair kanıtlar vardır : Ancak uzun vadeli yan etkileri yoktur!!!
Tekrar ediyorum: Geçici
Aşılamadan sonra döneminde bir değişiklik olduğunu bildiren çoğu kişi, bir sonraki döngünün normale döndüğünü bildiriyor zaten..
Daha da önemlisi, COVİD-19 aşısının doğurganlığı olumsuz etkilediğine dair hiçbir kanıt bulunmadığı birçok bilimsel çalışmada gösterilmiştir:
“COVİD-19 Aşısı Kadınlarda Kısırlık Yapıyor Mu?” başlıklı yazıda bu konuyu tüm detaylarıyla bulabilirsiniz…
Aşı Sonrası Adet Düzensizliği İle İlgili Eldeki Bilgiler
Stres, kaygı ve beslenme gibi diğer birçok faktörün menstruasyonu etkileyebileceğini çok iyi biliyoruz.
Bu esnada stresi de sadece duygusal gerginlik bağlamında değerlendirmeyin; vücudumuzun karşı karşı kaldığı her türlü olağan dışı baskı stres spektrumu içerisinde değerlendirilir.
On binlerce yıldır üreme sistemi, stresli durumlarda hamileliği önlemek ve enerjiyi koruyarak onu mevcut stres faktörüyle baş etmek için kullanmaya programlanmıştır.
Ve gerek aşının neden olduğu bağışıklık cevabı gerekse COVİD-19 bir stres kaynağıdır.
Hatta bu konuyu araştıran bilim insanları gözyaşartıcı biber gazına maruz kalmanın bile kadınların yarısından fazlasında (tam olarak %54′ ünde) adet değişikliklerine neden olabileceğini tespit etmişler…
Ve tüm bu bilgiler ışığında, aşılama ile dönemler arasında bir neden-sonuç ilişkisi saptamanın çok zor olabileceğini hatırda tutmak da önemlidir…
Adet Düzensizliği İle İlgili Çalışmalar Bize Ne Söylüyor?
Hem mRNA hem de adenovirüs vektör aşılarından sonra adet değişiklikleri rapor edilmiştir,
Bunun spesifik bir aşı bileşeninden ziyade aşıya verilen bağışıklık tepkisinin bir sonucu olabileceğini düşündürmektedir;
Tıpkı diğer aşılarda da izlenebildiği gibi…
Gerçekten de adet döngüsü, viral enfeksiyon da dahil olmak üzere çok çeşitli uyaranlara yanıt olarak bağışıklık aktivasyonundan etkilenebilir:
Adet gören kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada, SARS-CoV-2 ile enfekte olanların yaklaşık dörtte birinin adet düzensizliği yaşadığı da gösterildi.
Aşı programının Ocak ayında uygulamaya girmesinden bu yana Birleşik Krallık İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu’na (MHRA) COVID-19 aşılarından sonraki dönemde adet döngüsü değişikliğine dair 30.000 bildirim olmuştur.
Sadece bir rakam olarak baktığımızda bu sayısı ürkütücü gelebilir;
İşte aşı karşıtlarının amaçladığı da tam olarak budur zaten…
Ancak hikayenin tamamına hakim değilseniz; derleme rakamlar ve istatistikler yanıltıcı olabilir!!!
Çünkü aynı istatistik şu ana kadar Birleşik Krallık’ta (yarısı kadınlara) verilen 93 milyondan fazla aşı ile kadınların %99,97’sinin adet düzenlerinde herhangi bir değişiklik bildirmediği anlamına da geliyor!!!
Klinik çalışmalarda, planlanmamış gebelik oranları aşılı ve aşısız gruplarda benzer oranlarda tespit edildi.
Ek olarak, yardımcı üreme teknikleri ile planlanan gebeliklerde de çalışmalar aşılı ve aşısız hastalarda gebelik oranlarının benzer olduğunu göstermiştir.
Aşı Sonrası Gözlenebilen Adet Düzensizliğine Dair Son Söz…
Lütfen aklınızdan çıkarmayınız,
Aşıların diğer tedavi ajanlarından en önemli farkı henüz mevcut olmayan bir duruma karşı, ileriye dönük koruma sağlamalarıdır, yani sağlığın korunması için bir nevi kaskodur.
Bugün aşı olmayan bireyler bir şekilde hastalığa yakalanmayacak olabilirler, lakin bu enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybeden aşılanmamış bireylerin ne yazık ki “keşke” deme şansı olmayacak….
Hiçbirimiz kaburga kemiklerimizden bir ya da birkaçının kırılmasını istemeyiz;
Ancak bu kırık bizi ölümcül bir kazadan kurtaran emniyet kemerinin koruması nedeniyle gerçekleştiyse,
Üzüleceğimize bilakis mutlu olmalıyız !!!
“Aman kaburgama bir şey olmasın” düşüncesiyle emniyet kemeri takmamak da bir tercih olabilir,
Lakin,
Lütfen bu tercihin aynı zamanda kendinizin ve sevdiklerinizin hayatı ile ilgili zar atmak olduğunu bir an için olsun aklınızdan çıkartmayın…
Aşağıdaki Yazılar Da İlginizi Çekebilir: